Kripto paralar yalnızca teknolojik bir yenilik değil; aynı zamanda küresel ekonomik yönetişimde dengeleri değiştiren bir olgu. Türkiye'de bu dönüşümün nasıl ele alınacağına dair tartışmalar da giderek yoğunlaşıyor. Özellikle kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (KVHS) mevcut hukuki konumu, hem sermaye kontrolü hem de para politikasının etkinliği açısından ciddi yapısal sorunlara işaret ediyor. Bu yazı, söz konusu sorunları derinlemesine ele alırken, çözüm olarak KVHS’lerin dijital banka statüsüne alınmasını öneren bir modeli tartışmaya açıyor.
Sermaye Kontrolü: Geleneksel Araçlarla Yeni Finansal Gerçeklik Arasında
Küresel ölçekte sermaye hareketleri giderek daha akışkan hale gelirken, merkeziyetsiz finansal sistemler (DeFi) devletlerin kontrol kabiliyetini zayıflatıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise bu durum, döviz rezervleri yönetimi, kara para aklama ile mücadele ve ani sermaye çıkışlarının önlenmesi gibi kritik başlıklarda ciddi bir zorluk yaratıyor. Geleneksel sermaye kontrol araçları, stablecoin’ler ve küçük tutarlı Bitcoin transferleri gibi yeni para hareketlerini izlemekte yetersiz kalıyor.
Yanlış Sınıflandırmanın Yükü: KVHS’ler Aracı Kurum Değildir
Mevcut düzenlemelerde KVHS’ler, sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde “aracı kurum” statüsünde değerlendiriliyor. Ancak bu tanım, fiiliyatta KVHS’lerin sunduğu hizmetlerin kapsamını karşılamaktan uzak. Söz konusu hizmet sağlayıcılar; fon saklama, kripto para transferi, staking yoluyla getiri sağlama, stablecoin temelli döviz işlemleri ve ödeme altyapılarıyla entegre çalışma gibi çok yönlü faaliyetler yürütüyor.
Bu yapısal gerçeklik göz önüne alındığında, KVHS’lerin klasik borsa mantığıyla değil, bankacılık çerçevesinde ele alınması gerekiyor. Aksi takdirde, devletin bu kurumları teknik olarak izlemesi mümkün olsa da, onları etkili bir şekilde regüle etmesi mümkün olmayacak.
Dijital Banka Modeli: KVHS’ler İçin Yeni Bir Statü
KVHS’lerin banka statüsüne alınması, Türkiye'nin ekonomik egemenliğini pekiştirmesi açısından stratejik bir hamle olacaktır. Bu adımın sağlayacağı başlıca faydalar:
-
Zorunlu karşılık sistemi ile kripto varlıkların bir bölümü doğrudan TCMB kontrolüne girecek.
-
Sermaye hareketleri kayıt altına alınacak, ani para çıkışları denetim altına alınabilecek.
-
Likidite yönetimi güçlenecek, klasik bankacılık sisteminden kaçan yerli sermaye yeniden ekonomiye çekilebilecek.
-
KVHS’lere sınırlı mevduat ve kredi yetkisi tanınarak finansal aracılık kapasitesi artırılacak.
Tüm bu gelişmeler, yalnızca makroekonomik istikrar için değil, aynı zamanda Türkiye'nin dijital finans alanında bölgesel liderliğe oynaması için de kritik önemde.
Kripto Paranın Bankacılık Sistemiyle Entegrasyonu: Bir Gereklilik
Kripto paraların yalnızca izlenmesi değil, doğrudan para otoritesiyle entegre edilerek yönlendirilmesi gerekiyor. Bu amaçla, KVHS’lerin:
-
BDDK tarafından dijital banka lisansı ile yetkilendirilmesi,
-
TCMB ile hesap bazlı entegrasyonu sağlanması,
-
Zorunlu karşılık yükümlülüğüne tabi tutulması öneriliyor.
Böylece Türkiye yalnızca teknik bir izleme sistemi kurmakla kalmaz, aynı zamanda etkin bir denetim ve yönetişim altyapısı da inşa eder.
Kripto Saklama: Bankalar İçin Yeni Sınav
KVHS’lerin banka statüsüne geçmesi, onların kripto saklama hizmetleri sunmasını da beraberinde getirecek. Ancak bu alanda güvenliğin yalnızca dijital değil, aynı zamanda operasyonel, fiziksel ve yönetişim düzeyinde de sağlanması gerekiyor.
Öne çıkan gereklilikler:
-
Soğuk cüzdanlar, çoklu imza sistemleri, MPC altyapıları gibi yüksek güvenlikli çözümler.
-
Müşteri varlıkları ile operasyonel fonların ayrıştırılması ve düzenli denetim.
-
Cüzdan hijyeni uygulamaları ve personel eğitimi.
-
Vergisel yükümlülüklerin entegrasyonu için Hazine ve Gelir İdaresi Başkanlığı ile veri paylaşımı.
Bu çerçevede atılacak adımlar, yalnızca güvenliği artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’yi global düzeyde saklama hizmeti sunan bir finansal merkez haline getirebilir.
Sonuç: Yeni Bir Merkez Bankacılığı Perspektifi
Türkiye'nin kripto para düzenlemelerinde izlemesi gereken yol, yalnızca teknik bir mevzuat değişikliği değil; aynı zamanda para politikası, finansal denetim ve ulusal güvenlik başlıklarını bütüncül şekilde kapsayan stratejik bir yeniden yapılanmadır.
KVHS’lerin banka statüsüne alınması ve TCMB merkezli bir gözetim mekanizmasıyla entegre edilmesi, bu dönüşümün temel taşıdır. Bu sayede:
-
Kripto varlıklar sistem dışından merkeze çekilir,
-
Makroekonomik denge yeniden tesis edilir,
-
Türkiye, bölgesel bir dijital finans merkezi olma yolunda somut bir adım atmış olur.